EN

Türkiye’nin Marka Elçileri Hikayesi

Çiğdem Dedeoğlu

Çocukluk hayalim olan marka elçilerini anlatmak için tüm Türkiye’yi dolaştım. Peki, “Marka elçisi fikri

nereden çıktı?” derseniz…

90’lı yıllarda sabah erkenden kalkıp çizgi film kuşaklarını izlerdik: Tom & Jerry, Casper, Hayalet Avcıları

ve daha niceleri. Bu yapımlar, yurtdışından ithal edildiği için tamamen onların kültürünü, yaşam

tarzlarını ve değerlerini yansıtıyordu. Hatta çoğu zaman çocuklara hiç uygun olmayan semboller ve

davranışlar bilinçaltımıza işleniyordu.

Biraz hatırlayalım:

Temel Reis piposuyla ve öfke patlamalarıyla sürekli kavga ederdi.

Red Kit, bir dönem sigarasıyla, sonra da saman çöpüyle sorunlarını silahla çözmeye çalışan yalnız bir

kovboydu.

Tom ve Jerry, masum bir kovalamacadan öte; puro, alkol ve şiddet sahneleriyle doluydu.

Scooby ve Shaggy sürekli korkan, yemek bağımlısı karakterlerdi.

Looney Tunes kahramanlarından Daffy Duck bencilliğiyle, Donald Duck sinir krizleriyle, Tazmanya

Canavarı saldırganlığıyla öne çıkıyordu.

Fred Çakmaktaş sigara reklamlarında boy gösteriyor, Bugs Bunny ise manipülatif ve alaycı tavırlarıyla

dikkat çekiyordu.

Kısacası, biz bu çizgi filmleri izlerken bilinçaltımıza pek çok mesaj işlendi. Davranış biçimlerimizi

şekillendiren unsurlardan biri de işte bu karakterlerdi.

Tam da bu yüzden, Türkiye’nin marka elçileri doğdu. 65’e yakın ilde aktif görev alan bu sevimli

kahramanlarımız;

Değerler eğitimi verdiler,

Sıfır atık gibi çevre projelerinde yer aldılar,

Her şehrin yerel değerlerini tanıttılar.

Örneğin:

Rize’de çay, Şanlıurfa’da biber, Van’da Van kedisi, Tavşanlı’da leblebi, Kütahya’da çini, Afyon’da haşhaş…

Bu karakterler sayesinde mutluluk dağıttık. Marka elçilerimizi gören herkesin yüzünde kocaman bir

gülümseme oluştu. Onların örnek davranışlarıyla milyonlarca çocuğa ulaştık. Değerler eğitimi ve çevre

bilinci sayesinde ilkokul çağındaki çocuklarımızda olumlu ve kalıcı davranış biçimleri oluşturduk.

Ama kötüler asla boş durmuyor. Bugün artık dijital oyunlar ve sosyal medya, çocuklarımızın ve

gençlerimizin üzerinde çok daha ağır etkiler bırakıyor. Ne yazık ki;

Çocuklar daha agresif,

Daha sabırsız ve bencil,

Takıntılı davranış bozuklukları yaygın,

Sigara, alkol ve madde bağımlılığı artmış durumda.

Üstelik dijital bağımlılık da hızla yükseliyor.

Gençler ekranların başından kalkmak istemiyor. Hareket etmiyor, üretmiyor, sadece tüketiyor.

Aileler ise tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.

Peki böyle bir gençlikle ülkemiz nasıl ilerleyebilir?

Üretmeyen bir gençlik nasıl mutlu olabilir?

İşte bizim mücadelemiz tam da burada başlıyor:

Kendi kültürümüzden doğan, değerlerimizi yaşatan ve çocuklara rol model olacak marka elçilerimizle

geleceğe umut taşımak, onların olumlu bir hayat sürmelerini sağlamak en büyük amacımızdır.

Bununla birlikte gençlerimize zanaatı özendirmek de bugün hepimizin ortak görevi olmalı.

Geleceğimizi inşa edebilmek için ihtiyacımız olan şey çok açık:

Mutlu çocuklar, üretken bireyler.

29.08.2025
WhatsApp Destek Hattı